Baştaki karanlığı silen bir aydınlanma

Ve ilerlerken ufka gün hep ilerler sanma

Bazen bir gün geçse de doğmaz güneş dilersen

Ve bir çok şehri birden tek ekranda gören sen

Ya ardında gördüğün şeyi gerçek umarsan

Ne zaman anlarsın ki ilüzyona kapılsan

Onun sanallığını ve karmakarıştığın

Kelime deryasında arka odalar aydın

Onlardan ışığını uzak tutma delirme

Bilmediğin yazgıya hemen tescil getirme

Önce geçmişe danış sana neler verecek

Sonra kendine danış zaman hep gecikecek

Ama sen bu geç kalış nöbetine pişmanlık

Duymamış olacaksın duyurma da karanlık

Kararınca engele takılıp da pencere

Önündeki örtüyü sıyırmak atmak yere

Aydınlanınca zihin ne uzak diyarlara

Yolculuk etsen bile karışmaz yol, yok yara

Bu savaş bizi bizden alıp götürmeyecek

Her birimiz ölecek savaş galip gelecek

Sen örmezsen tarihi kendini örmeyecek

Pek siyah görünecek renk katmazsan gelecek

Ömür bir asırdır,

O da bir kaç yıldır.

Dört mevsim beş gece

Ve hepsi tek hece

Heceler bir anlık

Ki kapı aralık

Gelen çoktan gitti

Gitmek icab etti

2015.07.19

Zor bela bir hayatın masumane bir demi

Üzüntü de sevinç de arttırmış kederimi

Lâl olmuşken bu gönlüm birden çıktı bir peri

Elemi çoktu lakin lafı kesti kederi

Ya oydu bana Hızır yahut ben ona Musa

Hem ben ona Yusuf'ken hem o bana Züleyha

Aydınlığa eyledi karanlık seferimi

2015.08.08

Zahmet üzerine zahmet rahmet üstüne rahmet

Ümidin nakşı zihinde bir ümid imiş hasret

Leyl'ini vakti seherde aramak etse icab

Ey alemde nûra delil nasıl etmeli hitab

Yâ nağmedar sezmeliyim Hakikât'in nâmını

Hayalimdir laflarına itaat gör râmını

Adını ırgatının şu nazlı gönlüne rakşet...

2015.09.11

Ey kendi gibi güçlü insanları var eden

Ey hayata yılmadan durmadan devam eden

İyi ki doğdun ve bu hayatı yaşıyorsun

Sensiz medeniyet yok sınırlar aşıyorsun

Bizi özgür kılan şey senden aldığımız dil

Sen bizi yontmasaydın mutlak kalırdık sefil

"İyi ki"miz "Keşke"miz her daim yoldaşımız

Sen ki biz erkeklere bir tek arkadaşımız

Sen olmasaydın eğer ne kutsallık ne dünya

Ne yol kalırdı bize yürüsek dahi yaya

Ne de biz kendimize insan diyebilirdik

Ey o en kutsal varlık seni baş tacı bildik

Sen ki özün kâinat en üstün numunesin

Sen ki en tatlı çocuk ve en güzel annesin

Sendedir eşitliğin bilginin anahtarı

Sensiz tam olamayız nûrundur dünyaları

Aydınlatan yegane ve hiç sarsılmaz ışık

Seninle yürünen yol bırakmaz hiç karanlık

Satırlara sığmıyor senin mübârek adın

Her günün kutlu olsun sen ki emekçi kadın

Sanki tam peşine oturup yıldızlardan

Başlamak gerekli bir seyahatmiş

Sanki bir adımda bin yıllık yoldan

Geçerek yitirilmiş bir hayatmış

Başlasan gülmeye güneş batınca

Ve hatta yıldızları ışıtansın sen

Haykırsan gerçeği aklın alınca

Sabah vakti görünen bir rüyasın sen

Bir yokmuş bir varmış sonra yok olmuş

Bir masalmış biten hiç başlamadan

Öyle bir sefer ki yolu uzunmuş

Sanki tam peşinde başlayan yıldızlardan...

2015.10.22

Böyle olmamalıydı mı yoksa olmasaydı mı?

Olmuşsa olması hem önem arz eder miydi?

Karanlığı boğmaya karanlığa boğacak

Karanlıkta kalsaydı aydınlık sever miydi?

Gürültülü bir müzik kargaşa sis ve kaos

Bir dinginlik çökseydi karmaşa gider miydi?

Ahmaktı insanoğlu oğlu erkek sanardı

Oğlu öğreten olsa başka gül diker miydi?

Diken mi ışık bulur yoksa gül mü diretir

Diken ışıksız kalsa yine gül biter miydi?

Sorularla boğuşan cevap vermeye kalkar

Hepsi cevap bulunca da hep sorun türer miydi?

Çok güzel yahut güzel ya da sadece güzel

Güzellik olmasaydı illâ güzel der miydi?

Bir akılda bin fikir

Bir fikre bin tefekkür

Daha ayık olsaydı

Ezbere söyler miydi?

2015.12.21

Suya giden suyla döndü, bir sürahi dolusu

Hem de baya' soğukçaydı, cama vurmuş buğusu

Susuza ikram olunsa, fark etmez klorlusu

Şu suya aç gönlüme, bahşeyle bir damla su!

2015.12.23